İç barış – İç cephe

Eskiden “İç barış”tan söz edilirdi. Türkiye’nin “iç barışı sağlamak” gibi bir gündemi vardı. Neden? Çünkü kurulu düzen (Müesses nizam) devleti ülkenin farklı toplumsal kesimleriyle sorunlu hale getirmişti. Dindarlar, Kürtler, Aleviler, gayr-ı müslimlerle sorunlar vardı. Bu toplum kesimlerinin birbiriyle de sorunları vardı, ama daha çok devlet tavrı ile sorunları vardı.

Ak Parti iktidarının ilk yılları bir yandan kendi meşruiyet sorunu sebebiyle devletle uğraşmakla geçti. Yüzde 47 oy aldığı dönemde AYM tarafından kapatılmanın kıyısından döndü. Devlet, dindar toplum kesimlerinin ülke yönetimine gelmesini tehlike olarak değerlendiriyor ve “iç barış”ı ıskalayacak yöntemler uygulamaktan kaçınmıyordu. Benzeri uygulama “Kürtler” konusunda da vardı. “Aleviler” konusu da bir anlamda “gözaltı” konusuydu. Gayrı müslimlerle ilgili rezervler de alttan alta devam ediyordu.

Ak Parti iktidarları, bir dönem kendi meşruiyet sorununu çözmeyi de diğer sorunlu alanları ortadan kaldırmayı da görev edindi. Adımlar attı. Oy oranı yüzde 49’lara ulaştı.

Devlet tavrı genelde “CHP çizgisi” ile özdeşti. Adeta “devletin tüm rezervleri”ni CHP sahiplenmişti. Ama o çizginin de toplumsal karşılığı sınırlıydı. “Halka rağmen halk için” deniyordu ama, halk o çizginin kendisi için olduğunu kabullenmemişti.

Sonraları, ister Ecevit’le başlatın ister Baykal ile, ya da Kılıçdaroğlu ile… “Yahu bu böyle olmaz, denildi, jakobenlikle olmaz, böyle iktidara da gelinmez, böyle halkın farklı kesimleriyle de iletişim sağlanmaz, açılmalıyız.” Yani CHP’de de “İç barış” için jeton düştü. Bugünkü CHP yönetimi de böyle bir arayış içinde. Ne kadar açılınır, ne kadar farklı toplum kesimlerinin dünyasına ulaşılır, bu bir sınav alanı…

Cumhur İttifakı’nın, ekonomi ağırlıklı, yönetimin kabalaşması, anti demokratikleşmesi ağırlıklı, yolsuzluk vs ağırlıklı bir “tabanın aşınması” sorunu var. Bu bir gerçek. Onu aşmayı istiyor iktidar. Ama bu aşınma, aynı zamanda süregelen politikaların ürünü. Ara sıra “özeleştiri” söylemleri seslendiriliyor ama, o söylemler, iktidarın alışılagelmişliği anaforunda kayboluyor.

Ama yüzde 50 artı 1 kâbusu var ve onu yakalamak için bir toplum birikimine ihtiyaç var.

İşte sırf bu sebeple iktidar bir “içeriyi toparlama” hesabı yapabilir. Siyaset bunu gerektirebilir.

Ama iktidar bunu böyle bir “siyasi hesap”la yapıyor görünmek yerine, bir “Dış tehdit” karşısında “güvenlik” gerekçesine bağlamayı toplumsal kabule daha elverişli buldu ve yine “Güvenlik” eksenli bir söyleme oturtmayı tercih etti. “Cephe” sözcüğü böyle devreye girmiş olmalı.

“İç cephe”yi, yukardan beri anlattığımız gibi “siyasi hesap”la değil de, Türkiye’ye yönelik tehdit değerlendirmelerinin ürünü bağlamında “samimi” bir arayış olarak görmek de mümkün.

Ak Parti’nin hem temsil ettiğini düşündüğüm “Değerler” itibariyle farklı toplum kesimleriyle iletişimini, hem de kurulu düzenin bütün toplum kesimlerinin hukukunu gözetme sorumluluğunu her zaman önemsemiş bir kişi olarak, “sistem sancısı”nı aşmış bir ülke olabilme umuduyla bu “iç cephe tahkimi”ni de “samimiyet” çerçevesinde görmek mümkündü.

Ama gelinen noktaya bakıldığında, sergilenen yöntemler izlendiğinde, seçilen üslûp masaya yatırıldığında “samimiyet” boyutunun sür’atle aşındığı bir manzara ortaya çıkıyor. “Cephe mantığı”nın iktidarı tahkimle sınırlı olduğu ayan beyan ortada… Hatta bizzat iktidar blokunun kendi içinde bile “cepheleşmeler” oluştuğu bir noktaya gelinmiş bulunuyor. Beştepe kadroları ile diyelim parti kadroları, eskilerle yeniler ayrışmasına bakıldığında, yeniden bir “kim kimdir?” taraması yapma gereği oluşmuş bulunuyor.

Evet, Erdoğan ile Bahçeli, zaman zaman buluşarak, senkron yakalamaya itina gösteriyorlar, ama onların dışındaki alanlarda fırtına esiyor. Bugün Ak Parti dünyasında “Yola birlikte çıkanlar” ile “Yolda buluşanlar” arasındaki derin ayrışmayı görmeyen var mı? Bugün Ak Parti dünyasında “Bahçeli gerçekte ne yapmak istiyor?” sorusuna dört başı mamur cevap verebilen var mı? Bugün Mehmet Uçum’lu Beştepe danışmanlarının mesela “Devlet” atıflı racon keserken gerçekte kimi – neyi temsil ettiklerini bilen var mı? Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Partili” hüviyetiyle mesela kendi partisi dışında, belki biraz da MHP camiası dışında, diğer toplum kesimleriyle ilişkilerinin sağlıklı yürüdüğünü söyleyebilen var mı?

O zaman nasıl bir “iç cephe”den ve onun “tahkimi”nden söz edilecek? Nerede ise bülûğa ermeden alıp eğittiğiniz, süze süze mezuniyete getirdiğiniz, üstelik birincilikle ödüllenen genç teğmenlerle farklı düştünüz. Farklı yemin ettiler, farklı slogan attılar. Ne yapalım bu teğmenleri? Atalım mı satalım mı? “İÇ cepheyi tahkim” vardı ya bir. Ne yapmalı onu ve bu gençleri? Sınav zor değil mi?

YORUMLAR (77)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
77 Yorum
  • Turgut / 20 Kasım 2024 12:23

    iç barış çok önemli. fakat devlet de devletliğini yapmalı gerekli tedbirleri almalıdır.
    ordu disipilini bozan teğmenler; bugüne kadar bütün darbeciler ATATÜRK maskesi takmışlardır.. Atatürk adını kullanarak cuntalaşan - çeteleşenlerden TÜRK ordusuna subay olmaz. bunlar ellerine geçirdikleri ilk fırsatı halkın seçtiklerini yoketmek için kullanırlar. bunlar dış düşmana- pkk ya karşı savaşmaz. bunlar Türk halkına karşı kullanırlar silahlarını. bunlardan subay olmaz.

    Yanıtla (0) (1)
  • yorgun / 19 Kasım 2024 22:23

    İç barışın tesisi ve iç cephenin tahkimi konusunda, ak parti ile chp nin sorumluluğu büyük, bu nasıl olur, olacak mecliste oturup konuşsunlar, bedelini millet ödemesin kardeşim. Biz onları neden vekil seçtik, bu ve benzeri konuları çözsünler diye milletin meclisine göndermedik mi?
    Laf değil, çözüm istiyoruz, kayıkçı kavgalarına da gerek yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sever / 19 Kasım 2024 19:31

    Yüze yakın teğmen, illegal yemin etti, kılıçları çektiler.
    Sadece iki tanesi, ihraç istemi ile Yüksek Disiplin Kurulu’na verilmiş.
    CHP ve avanesi kıyametleri kopartıyorlar..
    Esas kıyameti bizim koparmamız gerekir..
    “100’e yakın adam kılıç çekmiş, siz bizimle alay mı ediyorsunuz ki, iki kişiye ihraç istiyorsunuz” dememiz gerekirken..
    Adamlar bir de utanmadan, “Tabii ki kılıç çekecekler, tabii ki yemin edecekler” diye efeleniyorlar..

    Yanıtla (5) (10)
  • Halit / 19 Kasım 2024 22:13

    Bu yüze yakın teğmen Atatürk ün askerleride diğer teğmenler değil mi?
    Bu kılıç çeken teğmenler neden bir grup olarak bu şekilde seslendiler?
    Bu teğmenleri yönlendiren bir(iler)i olabilir mi?
    Eğer yönlendirme varsa ne demek isteniyor?
    TSK gözbebeğimiz ise(ki öyledir) gözümüzün ağrıması da canımızın yanması demek değil mi?
    Evet yandı ama bu hastalığın tanımı yapılmadı, chp ayrı, akp ayrı konuşuyor.
    Konu teferruatlı bir şekilde araştırılarak sonuca varılmalı ve millete sağlıklı bilgi sunulma

    Yanıtla (0) (0)
  • Şaşkın / 19 Kasım 2024 20:55

    Bu millet diye söze başlayanlar hangi milleti kast ediyorlar sonuçta milletin yarısı bu tabirle dışarda kalıyor. ezberleri ne zaman bırakacağız.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okunur / 19 Kasım 2024 13:47

    Erdoğan ile Bahçeli. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Onlar için her yer cephe. Kendi partilerinde bile işlerine gelmeyenleri uzaklaştırdılar. En iyi bildikleri ve en iyi yaptıkları tek şey; her alanda “iç şavaş” çıkarmak. Birliktelik nedeni bile husumet. Sevgi, barış, hak, hukuk, adalet gibi kavramlar sadece kelime oyunlarında kullanılıyor. Uygulamada (pratikte) böyle şeyler kavuşması zor bir sevgili ya da yaşanılmak istenen hayal ülkesidir.

    Yanıtla (8) (0)
  • karar okunur / 19 Kasım 2024 20:55

    “Belediyelerin kamu harcamaları araştırılsın" önerisi AKP ve MHP tarafından reddedilmiş.“

    Dillerinden düşmeyen "Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz" sözüne ne oldu? Korktukları bir şey mi var?

    Yanıtla (0) (0)
  • Dr / 19 Kasım 2024 08:01

    İslamın çöküşünü hızlandıran Akp ve Mhp oldu.

    Yanıtla (8) (10)
  • Baki... / 19 Kasım 2024 19:17

    İslam ın çöküşü mü?!
    Akp, mhp çöker, batar, İslam Güneşinde bir şey eksilmez.

    Yanıtla (5) (4)
  • Sacid// / 20 Kasım 2024 13:17

    Bu yorumu negatif bulan 4 kişi sebebini açıklasın lütfen,

    Yanıtla (0) (0)
  • Matrakçı... / 19 Kasım 2024 20:54

    08:01..Ağır ol molla desinler. Güneş ona,buna bakarak küser mi.?.Kim Güneşin ışığını sondurebilif..?..Islam kişilerin çok,çok üstündedir..!..

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim yıldız / 19 Kasım 2024 19:53

    Son günlerde BM Türkiye raporunu açıkladı. AİHM Türkiye'yi 499 hakkında tazminata mahkum etti. Fe eyne tezhebun. Bu gidiş nereye

    Yanıtla (0) (0)
  • Sever / 19 Kasım 2024 19:37

    Eğer gereken yapılmazsa 10-20 yıl sonra TSK içinde yeni "cunta" faaliyetleri duyarız. Sonra da CHP çıkar, “Niye zamanında önlem almadınız?” der.
    Bir iki teğmen ihracı geçici çözüm olur. Orada Başkan Erdoğan’a ve bu millete kılıç çekildi. Bunun affı olmaz. Erdoğan her dönem vesayetçileri yerle bir etti. Millet Erdoğan’ın yanında durdu. Cumhuriyet tarihi boyunca millete silah ve kılıç çekenlerden bıktık. Erdoğan’ın gereğini yapacağına inancımız tam...

    Yanıtla (4) (10)
  • Sever / 19 Kasım 2024 19:33

    28 Şubat darbesinden kalma, dindar ve muhafazakâr insanlara ayar verme heveslisi bu paralel yemini edip hiçbir şey olmamış gibi hareket edemezsiniz! Millete kılıç çekip yanınıza kâr kalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Darbeden bu millet çok çekti. Ağır bedeller ödedi. Milletin darbe heveslilerine sabrı kalmadı. Her subay, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan ve milletin emrindedir... Siyasete meraklı subay varsa emekliliğini ister ya da istifa eder; savunduğu partide görüşlerini savunur.

    Yanıtla (3) (10)
  • Sever / 19 Kasım 2024 19:20

    CHP İstanbul il eğitim sekteri, ekranında, " soykırımcı Türk Devleti" yazan PKK terör örgütünün tv kanalında hiç çekinmeden , seçmeninden de hiç sakınmadan rahatlıkla boy gösterebildi.
    Bu gelinen nokta, PKK'nın siyasi kolu olmaktan kopmayan DEM'e, CHP'nin bağımlı olmasıdır. Seçim çıkarı uğruna emperyalizmin uzantılarının siyasi zeminde yer tutmalarına destek olmaktır. Sonuçta bu durum, meselenin çözümünü zorlaştırmaya katkıdır.

    Yanıtla (0) (4)
  • Cevap / 19 Kasım 2024 11:30

    Sayın yazar, Milli Eğitim Bakanının "Camileri Ağır Yaptılar"
    konuşması ile ilgili sizden bir yazı bekliyoruz.

    Yanıtla (9) (0)
  • Osman / 19 Kasım 2024 12:29

    Edep ya hu,derler adam olana! Camilerde ezan okunuyorsa iftira attıkları o yiğit insanlar sayesindedir.Yalanları ayaklarına dolaşsın inşallah.

    Yanıtla (13) (2)
  • tuzcu / 19 Kasım 2024 18:33

    Osman beyin bilgisine sunulur.
    "Devlet tavrı genelde “CHP çizgisi” ile özdeşti. Adeta “devletin tüm rezervleri”ni CHP sahiplenmişti. Ama o çizginin de toplumsal karşılığı sınırlıydı. “Halka rağmen halk için” deniyordu ama, halk o çizginin kendisi için olduğunu kabullenmemişti."

    Yanıtla (0) (2)
  • Sever / 19 Kasım 2024 19:13

    CHP kendi tarihindeki günahları herkesten daha iyi biliyor.
    Halk evlerine dönüştürülen sıbyan mekteplerini, minaresi ayrı, kubbesi ayrı satılan binlerce tarihi camiyi. Ecdat yadigarı ne varsa hoyratça saldırdığını. Tuğralı kitabeleri bile kazıdığını yüzlerce yıllık kapılardan. Fakat hatırlatılmasını istemiyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e saldırmaları bu yüzden.

    Yanıtla (1) (7)
  • Matrakçı... / 19 Kasım 2024 18:43

    İç barış – İç cephe...Kim nasil görmek isterse öyle görür.. !...Dervişin fikri ne ise zikri'de o olurmuş derler..Tegmenler heyecan yapıp emre itaatsizlik yapmışlar. Türk üniformasi kişiye Üstün Cesaret verir..Heyecan kaplar..!..Bunu anlayış ile karşılayıp uyarı yapmak yerinde olacaktır..Gençler zamanla olgunlaşır..!..

    Yanıtla (0) (1)
  • Okur* / 19 Kasım 2024 12:47

    Ne olacaktı hani uçacaktık,niye yere çakıldık.Bu nasıl bir körlük? Bu nasıl bir siyaset, nasıl bir enflasyon, nasıl bir hukuk, nasıl bir merhametsizlik.

    Yanıtla (10) (0)
  • okur / 19 Kasım 2024 18:30

    Bravo en haklı ve gerçek sorular bunlar.. Ama kimse duymuyor dinlemiyor ilgilenmiyor.
    Bu sayfada TR nin küçük bir örneklemi gibi.
    Yazar (senarist, siyasetçi) ortaya sihirli bir kaç kelime atar. Toplumun sinir uçlarını kaşıyan, fay hatlarını harekete geçiren, düşmanlıkları hatırlatan vb..
    Sonra millet beylik laflarla, şehvetli yorumlarla sadece o nu konuşur. Gerçek dertlerini unutur, başkasına unutturur. Buna TOPLU AHMAKLIK diyorlar.

    Yanıtla (2) (0)
  • Fethullah / 19 Kasım 2024 11:59

    Her zaman Ordunun başkomutanı devletin başı'dır.Erdoğan'ın askerleriyiz deselerdi o zaman ne tepki vercektiniz.?

    Yanıtla (6) (2)
  • Turgay / 19 Kasım 2024 16:43

    Onlar sınavla bu okulları kazanmışlar. Kimin askeri olduklarını bilecek zekaya sahipler.

    Yanıtla (3) (0)
  • Karar okuru / 19 Kasım 2024 17:26

    Yalakalık yapıyorlar diyecektik

    Yanıtla (2) (0)
  • Mustafa Soylutürk / 19 Kasım 2024 17:16

    Bu memlekette her şey oy ile ölçüldüğü müddetçe iç barıştan söz etmek hayali bırak ham hayal dahi olamaz. Sayın yazar muhalefet yapmanızı anlarım da karşı taraf gayri samimi olsa dahi sen bir kez olsun iç barış için samimi davran......

    Yanıtla (0) (2)
  • Galib / 19 Kasım 2024 10:31

    Ama iktidar bunu böyle bir “siyasi hesap”la yapıyor görünmek yerine, bir “Dış tehdit” karşısında “güvenlik” gerekçesine bağlamayı toplumsal kabule daha elverişli buldu ve yine “Güvenlik” eksenli bir söyleme oturtmayı tercih etti.

    Doğru ama Dem terörle arasına mesafe koymaz, chp de böyle bir partinin yanında durursa buda kabül edilemez.

    Yanıtla (2) (1)
  • yorgun / 19 Kasım 2024 15:43

    Dem aklını başına almalı artık,terörle arasına mesafe koyup, Türkiye partisi olmayacaksa hesabı görülmeli, chp de demokrasi kılıfı altında Dem in avukatlığını bırakmalı, özellikle İmamoğlu.

    Yanıtla (1) (2)
  • haluk d / 19 Kasım 2024 15:31

    sayin yazar iç cepheyi tahkim etmek felan hepsi bahane amaç Tayyip beyi bir defa veya daha fazla DEM ide yanlarına alarak cumhurbaşkanı sectirmek

    Yanıtla (1) (0)
  • Sümer / 19 Kasım 2024 15:03

    Bahçeli'nin apo çıkışı sonrası tüm anketlerde Chp yeniden 1.parti çıkıyor, ancak çook ilginçtir Akp'nin oy kaybı Mhp'den daha fazla oldu. Acaba diyorum Bahçeli bu çıkışı hesaplayarak mı yaptı

    Yanıtla (3) (0)
  • Mehmet KARA / 19 Kasım 2024 14:52

    İç cephenin sağlam olmasından, iç barıştan rahatsız olan mı var? İktidarın niyeti nedir bilinmiyor. Ama çevremizin ateş çemberi olduğunu görüyoruz. Bunlara karşı tedbir almak lazım. PKK haindir, maşadır. O hainlere karşı yapılan her şeye destek olmak vatansever olmanın gereğidir. İktidarın yanlışlarına karşı çıkmak başka, devletimize, vatanımıza sahip çıkmak, milletin selametine sahip çıkmak bambaşka bir şeydir. Körü körüne yandaş veya muhalif olma...

    Yanıtla (2) (5)
  • Hasan Erzincan / 19 Kasım 2024 14:25

    İç cephe çıkışını yapa bilmesi için AKP nin parti olarak kuruluşu, hükümet uygulamalarının şeffaf olması gerekir. Keza MHP nin de. Birden açık alana çıkıp ahaliye iç cephe çağrısı yapmaları ahaliyi deyim yerindeyse ürküttü. Öncesinde ne yaptınız ki bu gün bunu yapıyorsunuz? Hali. Ülkede 22 yılda yaşananları filim şeridi gibi gözümüzde canlandırınca..? İnsan önünü göremez oluyor. Kabus gibi. Hukukları da yok. Kural da yok.

    Yanıtla (5) (0)
  • OKUR YAZAR / 19 Kasım 2024 14:24

    Artık bu zorbalar ''Devlet biziz ve ne yaparsak ne dersek hakkımız '' diyorlar ama bir gün bu deveran döner başkaları iktidara gelirse onlara da böylece bu hakkı vermiş oluyorlar zira adalet kılıcının iki tarafı da keskindir, CHP liler bunu öğrendiler merak buyurmayalım sözüm ona bu münafıklar da bir şekilde ilahi adalet yolu ile yani Allah Teala'nın müntakıym sıfatı ile öğrenecekler.

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur / 19 Kasım 2024 13:51

    İktidardakiler için iç barış, dış barış yok. Hattı müdafa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh mabadı şahaneden ibarettir.Orayı tuttunmu, bütün ülkenin tapusuna, milyonların kaderine tek başına sahip olursun. Tarihten bir ders, 1839 da Mustafa Reşit paşa Tanzimat fermanını hazırlarken İngitere (O dönemde Osmanlıya kefil devlet) Hariciye bakanı, kendilerindeki parlementer rejimi önermemiş. Müdahaleleri meclislerde konuşulup aşikar olmasın diye. Bir kişiyi ikna etmek ve yönetmek kolay! Değişen??

    Yanıtla (5) (0)
  • karar okuru / 19 Kasım 2024 13:37

    Türkiye'nin istinasız tüm sorunlarının kök sebebi yanlış din anlayışıdır.ne alaka diyenler olabilir. onlara derin bir sosyolojik tahlil yapmalarını tavsiye ederi. bu kök sebep diğer sorunlara da kuluçkalık yapıyor. Cübbeligillerden hoca kılıklı bir adam Azeriler için ''onların çoğu şiidir. pisliktir yani'' diyebiliyor. Nas var diye ekonomi çöktü. iç güvenlikte sıkıntılı. insanların birbirine güveni yok. herkes herkesin ne yediğine, içtiğine giydiğine karışmaya pek hevesli. böyle iç barış olmaz.

    Yanıtla (4) (0)
  • Ekrem Küçük / 19 Kasım 2024 13:27

    Ne yapsalar beyhude.Tüm öncekiler gibi bunlarda gidecekler.Gitmemek için yaptıkları herşey zulmü katmerli hale getirmekten başka bir işe yaramayacak.Hakikatin ve hukukun hilafına başarılı olmuş kim var ki bunlarda başarılı olsun ? Kaybettiler ,tüm kaybedenler gibi ve kendieri de bunu biliyor.Olmadı yapamadılar.

    Yanıtla (5) (0)
  • Ali / 19 Kasım 2024 13:20

    Yeni Asya Gazetesi’ nin 30 yıllık Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz Fethullah Gülen'in ölümünün ardından yaptığı paylaşım nedeniyle bir aydır Silivri de tutuklu. "Hakkındaki iddiaların hesabı artık öbür tarafta görülecek. Bu iddialar gerekçe gösterilerek yapılan ve nice insanın mağduriyetine sebep olan hukuksuzlukların son bulması dileğimizi bir kez daha tekrarlayarak, Allah rahmet ve adaletiyle muamele eylesin diyoruz. Camianın başı sağ olsun" ifadelerini kullanmıştı.

    Yanıtla (3) (0)
  • Musto / 19 Kasım 2024 13:02

    Hocam sizle bizle Milletle dalga geçiyorlar, iç cepheyi sağlam tutalım.. Milyonlarca göçmen sığınmacı,Yılkı Atı Gibi ülkenin Bir başından girip diğer başına kadar yayılıyor, nerede otlak bulursa orada konaklıyorlar.. İktidar cambaza bak oynuyor. Daha dün İngiltere başbakanı açıklama yapıyor. Türklerle görüşüyoruz, birkaç milyon sterlin veriyorduk ama.. Daha büyük anlaşmalar yapacağız, bir kısmını arnavutluk'ta tutacağız çoğunluğunu Türkiyede. Ülke sığınmacı mülteci toplanma merkezi oluyor...

    Yanıtla (11) (2)
  • Fethullah / 19 Kasım 2024 12:00

    İç cephe-iç barış'ı kullanan kazanıyor demekki.Muhalefetin bunu görememesi iktidarın suçu değil.

    Yanıtla (1) (3)
  • Karar okuru / 19 Kasım 2024 11:56

    Ic baris....ve sukunet icin, ic cephedeki hainler....etkisiz hale getirilmelidir !! Bu konuda problem yok....Din, kole ve ganimet tuccarlari, irkcilar, sahte laikci firildaklar - militaristler, medyanin % 90 dan fazlasi, omuz omuza..... Kadim halklar, kulturler, gayrimuslimler, zaten basariyla bitirilmistir .... Geride kalan Kurtleri de tehcir ederiz, kayyumlar atariz, ozel timciler gondeririz....Zaten bagimsiz.... tarihcilere gore, ozde tarih biz Orta Asyadan geldigimiz andan baslar !!

    Yanıtla (3) (1)
  • seçmen / 19 Kasım 2024 11:42

    seçmen: "iç cepheyi güçlendireceğiz "diye Toprağımızda
    zehirli otların yeşermesine müsade edilmemelidir.

    Yanıtla (3) (3)
  • Nuri / 19 Kasım 2024 10:34

    Bunlarin tahkim edecegi birsey yok artik gitmeleri lazim

    Yanıtla (8) (1)
  • Okur / 19 Kasım 2024 10:16

    Atatürk ün askerleriyiz diyen teğmenleri ordudan çıkarmayı teklif eden TSK, Atatürk e düşman olanların mı askeri oluyor bu durumda? Koca ülkeyi miras yedi gibi harcayan bir iktidar Atatürke düşman ise millete dost mudur? Atatürk sevgisinden korkan, kendisine tehdit gören, 20 yaşında hayatının baharında gençleri ülkesine milletine küstüren devlet olur mu? Bu kadar mı zıvanadan çıktınız? Bu ülkeyi yeni şafak mı yönetiyor?

    Yanıtla (13) (2)
  • Takipci / 19 Kasım 2024 09:49

    Turkiyemiz Baronlar ulkesi olmus, "Ic Baris-Ic Cephe" bunlari kim yapacak, Baronlara vatandaslik verenler mi? Bu Ulkede FETO BORSASI kuruldu; Feto Baronlari yirtti, inanmak disinda hic bir kusuru olmayanlar KHK zulmu ile perisan oldular. Yakinda bir Baron Borsasi kurulur mu? Biz vatandaslar bilemeyiz, dogrusunu Allah(cc) bilir vesselam...

    Yanıtla (6) (0)
  • O k u r / 19 Kasım 2024 09:17

    Önce ergenekoncu diyerek sonra pensilvanya ya ziyaretine gittikleri ve hatıra resmi çekindikleri fetöyle,
    irtibat İltisak suçu icat ederek yüzbinlerce insanı kamudan attılar "temizlik !" yaptılar,
    Sanı biraz ara vermişlerdi ama süpürgeyi ! gene ellerine alacaklar ve sıradakiler gelsin der gibi...
    İç barışı, işten atarak aç ve çaresiz bırakarak sağlamak böyle bişey galiba.
    Ahirete ve hesap gününe inanan Ak partililere soruyorum,
    Sizler onca yanılma hata etmişken, hanginiz ekmeğinden edil

    Yanıtla (3) (0)
  • Zafer / 19 Kasım 2024 09:09

    Dindar kisvesiyle akp nin geldiği nojtaya vak Saray ve tek adam rejimi

    Yanıtla (4) (0)
  • Sıkıntı / 19 Kasım 2024 08:58

    Sıkıntı kırbaç ve eline alan ceberut mantık'ta. Hep birilerini hizaya getirme hazzı. Layüsel, seçkin, jakoben. Karşıda halk!

    Yanıtla (4) (0)
  • OKur / 19 Kasım 2024 08:30

    Atatürkün kurduğu tüm fabrikaları sattılar.Pkk ile acilim yaptılar TC idarelerini Andımızı kaldırdılar.Haburdan Pkklilari soktular.Türk olmak suç haline geldi.Ortadogu bataklığına soktular terör örgütleri ulkemizde patlamalar yapti Ankara Gar, Suruç, Reyhanlı, Ankara Kızılay patlamaları sadece bir kaç örnek. Pkkllilar açılım sürecinde her yere bomba dosedi sadece Diyarbakır Surda 239 vatan evladını şehit verdik.Hazine garantili ihalelerle devlet soyuldu.Vergisi silinen firmalar varken vs.vs

    Yanıtla (3) (0)
  • Selim / 19 Kasım 2024 08:24

    Sınava kolaylaştırmanı yolu, önce yamuklukluklarını masaya yatırıp kendini düzeltmekten geçiyor. Gel gör ki iktidar partisi Yapıp ettiklerine toz kondurmuyor.  Allah’ın günahları affeden Gafur ismi niye var? Günahının farkında olup gunahini itiraf edenler için var. Günahı olmasına rağmen bunun farkında olmayıp günahlarını meşrulaştıranlar, Allah’ın Gafur isminden faydalanmaya müstahak olurlar mı? İlim ehli buna cevap cevap versin.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hakikat / 19 Kasım 2024 08:00

    Ah hocam ah, siz halla çok iyi niyetlisiniz.
    Değerli hocam, toplum birliği, bütünlüğü, tahkim/mahkim inanın bunlar hikaye…
    İç barış - huzur da hikaye…
    22 yıldır gerilim, bölme, ayrışma, ötekileştirme üzerine siyasi hayatını mühkem hale getiren bir anlayıştan, barış ve huzur gelir mı?
    Olsa olsa ebedi bir iktidar inşa etmenin çabalarını görürsünüz.
    Çünkü , iktidar, güç, para bunların imanı haline gelmiş…

    Yanıtla (4) (0)
  • Taha Güven / 19 Kasım 2024 07:54

    Ak Parti iktidarı başta EKONOMİ olmak üzere Eğitim, Sağlık ve Dış Politika gibi büyük sorunlar karşısında çözüm üretemiyor, çözümsüzlük nedeniyle ortağı MHP ile keskin görüş farklılıkları yaşıyor, olağanüstü güç atfedilen, her sorunu çözer diye güvenilen Ak Parti Liderliğinin büyük sorunlar karşısındaki çaresizliği parti içi tartışmaları körüklüyor ve bütün bunların sonucunda Ülke Yönetiminde bir Kaos durumu ortaya çıkıyor, bu durum ancak erken genel seçimle aşılabilir.

    Yanıtla (1) (0)
  • Kitabın ortası / 19 Kasım 2024 07:53

    Karanlıkta altı yaşındaki oğlum ağlaya ağlaya okula gidiyor.Bu ne inat bunlarla iç barış falan olmaz !

    Yanıtla (7) (0)
  • SG / 19 Kasım 2024 07:49

    Fakirler Elinizdeki ile YETİNİN,Zenginler ÇEŞME akarken KOVANİZİ Doldurun.Zengin,zenginler evlensin.not: Çift maaş alan bayan diyanet işleri başkan yardımcısı diyor/makam arabası sekreteri,hizmetlisi var.

    Yanıtla (3) (0)
  • Dokuzuncu köy / 19 Kasım 2024 07:42

    Sayın Taşgetiren; Tüm anlattıklarınızdan çıkarabildiğim özet, hiç bir cephe kalmadı kurumuş çınar yaprağı gibi savrulmaktayız. Gidişat çok kötü Allah sonumuzu hayrede

    Yanıtla (4) (0)
  • Haldun Taşova / 19 Kasım 2024 07:30

    Sürekli "kendi ayağına kurşun sıkma" işini yapiyorlar.Genç teğmenler olayı da iç cepheyi bozacaktır

    Yanıtla (3) (0)
  • Karar okuyan / 19 Kasım 2024 06:13

    BM Türkiye raporunu açıkladı. 12 yılda bir açıklanıyor. Rapor adeta ülkemizin hukuk karnesi. Raporda 15 temmuz sonrası yapılan işkenceler var. İşkence yapanların isimleri kayıtlara girdi. İşkencede zaman aşımı yok. İşkence ile alınan ifadeler geçersizdir. Ali Bulaç kendisinin zorla itirafçı olmaya zorlandığını açıkladı.

    Yanıtla (4) (0)
  • SG / 19 Kasım 2024 04:38

    Cambaza bak cambaza oyununda bıktı bu millet.Bahceli lüks köşkünde günü gün edip Ferdî Tayfur'un müziği eşliğinde Ankara sokaklarında tür atıyor.TC CB RTE söylemeye gerek Yok.Ucak,araba,saray sürüsü emrinde.Ne iç nede dış tehditlere millettin karnı tok.

    Yanıtla (3) (0)
  • karar okuru - ... / 19 Kasım 2024 04:29

    cumhurbaşkanlığında en fazla 2 dönem kuralı işte bu yüzden önemli ve gerekli.

    Yanıtla (2) (0)
  • Karar / 19 Kasım 2024 02:06

    En ayar olduğum söylem de şu temsil ettiğini düşündüğüm Değerler söylemi… Eğitim ideolojik kaygının bir üstüne çıkamıyor. Mülakat ile yenilen kul hakkının ucu bucağı yok. İnsanlar Adalet çığlığı atıyor. Ülkenin Dünyada Hukuk ve Yolsuzluk endeksinde nerede olduğu belli. Ehliyet-liyakat bitmiş torpil her yere hakim olmuş. Halen daha temsil ettiğini düşündüğüm Değerler söylemi. Bu hali pürmelalimizde sizin hissenize düşen bir vebal de var. Hiç kusura bakmayın.

    Yanıtla (0) (0)
  • İstanbullu bir okur / 19 Kasım 2024 01:41

    Sn.Üstad;dün devlet gücü,kırbacı bir kesimin elindeydi karşı tarafı kırbaçlıyordu,bugün bu güç,kırbaç dün kırbaçlananların eline geçti karşı tarafı kırbaçlıyor.Türkiye bu girdaptan diyalok ve hoş görüyle çıkmak zorunda,eger barış,esenlik ve güvenlik istiyorsak.Kimse kimsenin nasıl inandığıyla,inanmadığıyla uğraşmamalı,birbirimize kamusal alanda nasıl davranıp,davranmadığımızdır,mesele.Kimse,kimseye kamusal alan dayatması yapmamalı,ama medeni olmalıyız.Yesrip,neden Medine oldu,o anlayışa ne oldu?

    Yanıtla (4) (1)
  • Namık Kemal Bayraktar / 19 Kasım 2024 01:36

    Her türlü haksızlığı,yolsuzluğu ve adaletsizliği denetim alanı dışına çıkaran bir iktidar için,bu gün,her hangi bir değeri temsil ediyor denilebilir mi?

    Yanıtla (21) (1)
  • Etem / 19 Kasım 2024 01:13

    Bu hükümetin ne eylemlerinde ne de söylemlerinde bir tutarlılık var. İsrail’e atıp tutuyor ama ticarete de devam ediyor. İsrail tehdidine karşı iç cepheyi güçlendirelim diyor sonra kalkıp sağa dola kayyum atayıp toplumu bölüyor. Keşke Atatürk 10 yıl yaşasaydı deyip Atatürkçülüğe oynuyor aynı zamanda Atatürk’e bağlılık yemini edenleri TSK’dan atmayı planlıyor. Ortağı dersen o da başka bir alem.

    Yanıtla (19) (1)
  • Midilli / 19 Kasım 2024 00:19

    Tek parti kafası ve uygulamalarını savunanlar iç barışı sağlayamaz..yüz yıldır bu kafalar iktidarda..parti adı inancı ideolojisi lideri farklı ama zihniyet aynı..secmenlerinin de..

    Yanıtla (10) (1)